İngiliz şirketi Automated Architecture yeni bir orijinal inşaat teknolojisi sundu. Teknik, robotik mikrofabrikaların kullanımını içeriyor ve temel özelliklerinden biri de inşaat sektörünün iş gücü kıtlığına ve tedarik zincirlerine bağımlılığını azaltmak. Fikrin başarısı, çeşitli ülkelerden büyük teknoloji şirketleri şeklindeki ortakların ilgisini çekmesi ve girişim fonlarının desteğiyle sağlanıyor. ABD ve Avrupa’daki inşaat şirketleriyle şimdiden umut verici işbirlikleri kuruldu.
Robotların inşaatın her aşamasında kullanılması, geliştiricilerin maliyetlerini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olacaktır. Lojistik ve nakliye maliyetlerinin %80, işçilik maliyetlerinin ise üçte bir oranında azalması bekleniyor. Mikrofabrikalar tek bir ana malzemeyle çalışacak ve geleneksel inşaatlarda olduğu kadar çok tedarikçi olmayacak. Yaklaşık 300.000 $’a mal olan her robot fabrikası, yılda 1.300.000 $’a kadar gelir elde edebilecek; bu türden ilk fabrikalar halihazırda faaliyete geçmiş durumda. Kanada ve İspanya, İsveç ve Portekiz, Fransa ve Hollanda’dan ortaklarla da müzakereler sürüyor.
Automated Architecture, 2030 yılına kadar yeni enerji tasarruflu teknoloji kullanarak yılda 75.000’e kadar ev inşa edebilecek 40’a kadar ortağı çekmeyi planlıyor. McKinsey Global Institute uzmanlarına göre, dünyanın artık her zamankinden daha fazla üretkenlik artışına ihtiyacı var ve çöküşün eşiğindeki inşaat sektörü yeni devrimci yaklaşımlar olmadan ayakta kalamayacak. Automated Architecture tarafından önerilen iş modeli, tüm inşaat sektörünün dönüştürülmesinin temeli olabilir. Şirketin üst yöneticisi Molly Claypool, yaklaşımlarının konut piyasasını dönüştürme ve son tüketici için daha erişilebilir hale getirme konusunda her türlü şansa sahip olduğuna duyduğu güveni dile getirdi.