Yüksek radyoaktif bölgede bulunan nematodlarda DNA hasarı belirtisi görülmedi.
Amerikalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yaygın bir solucan türünün DNA’sının, Çernobil’in yasaklı bölgesindeki kronik radyasyondan kaynaklanan hasara karşı bağışık geliştirdiğini tespit etti. Bölge, 1986’daki nükleer santralin erimesinden bu yana insanların erişimine kapalı durumda.
New York Üniversitesi (NYU) biyoloji profesörü Matthew Rockman ve doktora sonrası araştırma görevlisi Sophia Tintori, 2019 yılında Çernobil yasaklı bölgesini ziyaret etti ve Oscheius tipulae adı verilen bir nematod solucan türünün örneklerini topladı.
Rockman, bu hafta çalışmanın sonuçlarını açıklayan basın bülteninde, “Bu solucanlar her yerde yaşıyor ve hızlı çoğalıyor, dolayısıyla tipik bir omurgalı hala ayakkabılarını giyerken onlarca nesil evrimden geçiyorlar” dedi.
Geiger sayaçlarıyla donanmış ve koruyucu giysiler giymiş bu ekip, farklı miktarlarda radyasyona sahip yerleri seçerek toprak, çürüyen meyveler ve solucanların bulunduğu diğer organik maddelerden örnekler topladı.
Rockman ve Tintori, Çernobil’den topladıkları 15 solucanın genomlarını sıraladılar ve bunları başka yerlerde toplanan beş nematod soyunla karşılaştırdılar. Solucan soyları, DNA hasarını nasıl tolere ettikleri konusunda farklılık gösterse de, bu farklılıklar, toplama alanlarındaki radyasyon seviyelerine karşılık gelmiyordu.
Araştırmacılar Çernobil solucanlarında “radyasyon hasarına dair bir işaret tespit edemediklerini” söylediler. Hemen sonuca varmamaya dikkat eden Tintori ve Rockman, bu araştırmanın örneğin kanser tedavisinde faydalı olabileceğini umduklarını ifade etti. Çalışmaları Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri (PNAS) dergisinde yayınlandı .
Princeton’da yakın zamanda yapılan bir araştırma, Çernobil’de yaşayan kurtların kansere karşı yüksek dirence sahip olduğunu da ortaya çıkardı.
Çernobil Nükleer Santrali’ndeki dört reaktörden biri Nisan 1986’da patladı ve II. Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasından 400 kat daha fazla radyasyon açığa çıkardı. Yakındaki Pripyat şehrinden 100.000’den fazla kişi tahliye edildi. Kiev’in yaklaşık 100 km kuzeyindeki bölgenin tamamı, o zamandan beri insan yerleşimi açısından güvensiz kabul ediliyor.