Japonya, Fukushima Daiichi nükleer felaketinin yaşandığı bölgeden su tahliyesine başladı ve bölgede tepkilere yol açtı. Bazı komşuları tahliyenin Tokyo’nun iddia ettiği kadar güvenli olduğuna inanmıyor.

Tesis operatörü TEPCO’nun bildirdiğine göre, Çarşamba günü Japon hükümeti tarafından başlatılan tahliye işlemi, perşembe günü yerel saatle 13:03’te (0403 GMT) başladı. Yaklaşık 7.800 metreküplük ilk parti 17 gün içinde Pasifik Okyanusu’na boşaltılacak. Mart 2024’ten önce işlem 3 kez tekrarlanacak.

Bölgede 1.000’den fazla büyük tankta 1,3 milyon metreküpten fazla su depolanıyor .Mart 2011 depremi ve tsunami felaketi sırasında hasar gören nükleer reaktörleri soğutmak ve tamamen erimelerini önlemek için kullanılan sular okyanusa boşaltılıyor. Tokyo, enerji santralinin hizmet dışı bırakılması için suyun, radyoaktif kirliliğin çoğunu ortadan kaldıran arıtma işleminden sonra tahliye edildiğini iddia ediyor.

Arıtma süreci, hidrojenin radyoaktif izotopu olan trityumu ortadan kaldırmıyor, ancak Japon hükümeti, tahliye edilen sudaki seviyesinin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından güvenli kabul edilen seviyenin çok altında, litre başına 190 becquerel civarında olacağını bildirdi.

BM nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), trityumun çevre üzerindeki etkisinin “ihmal edilebilir” olacağını belirterek Japonya’nın planını geçen ay onayladı .

Ancak bölgede olası sonuçlara ilişkin endişeler sürüyor. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin Salı günü Japonya’nın kararını eleştirerek kararı “son derece bencil ve sorumsuz” olarak nitelendirdi.

Tahliye işleminin onaylanmasının ardından Pekin, Fukushima vilayetinde ve çevresinde avlanan Japon deniz ürünlerinin ithalatını yasakladı. Benzer ithalat kısıtlamaları Güney Kore’de de zaten mevcuttu. Seul, Japonya’nın hareket tarzının güvenliğini garanti etmesine rağmen bunların yürürlükte kalacağını söyledi.

Greenpeace, Tokyo’yu “Pasifik Okyanusu’nu kasıtlı olarak kirletmekle” suçladı ve suyun tahliyesinden ziyade depolanması gerektiğini belirtiyor.